Project Team: Selçuk Artut, Avşar Gürpınar
How would we feel if Nasreddin Hoca cited The Communist Manifesto or Recep İvedik talked to us about Surrealism?
In this workshop automatic toys, commonly encountered in İstanbul, are hacked and reset. Singing, talking, praying, storytelling, praying toys are opened up, their circuits reprogrammed with new audial material. This material is pre-existing such as political speeches, manifestos, art and science theories and lecture materials in certain instances or newly recorded, decided by participants. In this way, politic, artistic and sociologic discourses working on different layers of society under normal circumstances are taken out of their context and reproduced on the level of daily objects.
Nasreddin Hoca Komünist Manifesto'yu okusaydı, Recep İvedik bize Gerçeküstücülük'ten bahsetseydi nasıl hissederdik?
Bu çalıştayda İstanbul'un hemen her yerinde rastlanan, ses çıkaran oyuncaklar kırılarak yeniden kurgulandı.
Şarkı söyleyen, konuşan, masal anlatan, dua eden oyuncakların ses devreleri çıkartılıp yeniden programlandı ve içlerine yeni sesler yüklendi. Katılımcıların karar verip kaydettiği bu seslerin bazıları politik konuşmalar, manifestolar, sanat kuramları veya ders metinleri olabildiği gibi katılımcıların kendilerinin oluşturduğu metinler de oldu. Bu şekilde normal şartlar altında farklı katmanlarda işleyen politik, sanatsal ve ideolojik söylemler kendi belirli çerçevelerinden/bağlamlarından çıkartılarak/kopartılarak gündelik yaşam nesneleri seviyesinde yeniden üretildi.