Dreamscapes: Hypercritical Dissections in Space

Rüya Manzaraları: Boşlukta Hiperkritik Teşrihler



'We are under considerable pressure to get it.
Groups of people tend to be defined, or to define themselves by the things they all get. Outsiders don’t get it, and if or when they do, it is a shock to the system.
Not getting it precedes getting it might make us wonder what the early, all-too-literal experiences of not getting it might have been like.
What experiences are made possible by not getting it?'

Adam Phillips, Missing Out: In Praise of the Unveiled Life, 2013, Farrar, Straus and Giroux.

Hypercritical Dissections in Space, interprets representation practices of quotidian situations, places and things in a critical intersection, thus presents us the possibility to see them in unfamiliar contexts and literally to not get it. In this intersection, obsessive gazes, consumed spaces, fictional characters, cabinets of curiosity, redundant alphabets, people of marks, literary automaton and dream recordings are wandering. In the heart of possible, plausible, probable and
preferable futures, and amidst consciousness and unconsciousness, it opens a door to the
dreamscapes.
The exhibition is a superimposition of works conceived in 'the exploration of space through visual narratives'* which attempt to represent the phenomenologic aspects of space transcending its physical qualities; 'drawing constructions'** which chases after the unrepresentable in the pursuit of the emptiness behind the image and 'design studios'*** which
glimpse into imaginary futures.

* Exploring Space Through Visual Narratives: Beril Gür (İstanbul Bilgi University- MEF University, 2019)
** Drawing Constructions: Bahar Avanoğlu (İstanbul Bilgi University, 2017-2019)
*** Multiplicity Design Studios: Avşar Gürpınar (İstanbul Bilgi University, 2015-2019)




‘Kavramak konusunda hatırı sayılır bir baskı altında olduğumuzu düşünüyorum.
İnsan grupları hep beraber kavradıkları şeyler baz alınarak tanımlanır ya da gruba dahil olan insanlar kendilerini buna dayanarak tanımlar. Dışarıda kalanlar kavrayamaz ve kavradıklarındaysa sistem şoka uğrar.
Kavramak bize bir çeşit haz veriyorsa, kavrayamamanın, dışarıda bırakıldığımız ya da hiç bir fikrimizin olmadığı durumların getireceği hazlar nelerdir?
Bir şeyi kavrayamamak ne gibi deneyimleri mümkün kılar? Kavrayamamaktan hoşnut olmak neden bu kadar zor?’

Adam Phillips, Kaçırdıklarımız: Yaşanmış Hayata Övgü, 2015, Metis Yayıncılık, İstanbul.

Boşlukta hiperkritik teşrihler, gündelik durum-mekan-obje ve temsil etme pratiklerini eleştirel bir ara kesitte yeniden yorumlarken, onları aşina olmadığımız hallerde görmek ve kavrayamamak imkanı sunar. Bu ara kesitte takıntılı bakışlar, tüketilen mekanlar, hayali karakterler, nadire kabineleri, ıskartaya çıkarılmış alfabeler, işaretler insanı, edebi otomatlar, rüya kayıtları dolaşır. Muhtemel, makul, mümkün ve mürecceh geleceklerin ortasında, uykuyla uyanıklık, bilinç ile bilinç-dışı arasında rüya manzaralarına uzanan bir kapı açar.