On November 9th, 2014, together with cansu cürgen, we have organized an event on zeki müren in the 2nd istanbul design biennial, in reading room/okuma odasi (RROO) designed and executed by future anecdotes istanbul.
we have listened to bildircin yagmuru and tried to re-create müren-like verses using surrealist writing techniques. the variety in visitors' demographics and the verses they have produced was very exciting for us. we didn't know that only after nine days an exhibition about müren was going to be opened in istanbul. this was a nice surprise indeed.

zeki müren, 1999, Bildircin Yagmuru [album], özer plakcilik, istanbul, türkiye (also available as book).

This might be the first poem-album in Turkish music history. It presents us the early life, the inner psyche, the unknown, pessimistic side of this very popular composer and singer, 'The Sun of Art', a transvestite star otherwise performing the music style called 'Turkish Art Music'. The lyrics are highly controversial for the time they were written in (mid-60s to 90s):

'They have shot me in street in Bursa/ in a morning with no sun/ green blood has poured out from my veins/ the callous hands of a garbage man in my hair/ mould-scented village girls have carried me /sweaty country boys/ tripe-like hands/ yellowish teeth…'
[from 'Shot in a street in Bursa']

9 Kasım Pazar günü cansu cürgen ile birlikte 2. istanbul tasarım bienali'nde Future Anectodes İstanbul'un tasarlayıp hayata geçirdiği Reading Room/Okuma Odasi (RROO) içerisinde bir Zeki Müren etkinliği gerçekleştirdik. müren'in hayati ve kişiliği üzerine biraz konuştuktan sonra bıldırcın yağmuru albümünden şiirler dinleyerek sürrealist tekniklerle yeni bıldırcın yağmuru manileri üretmeye çalıştık. izleyici-katılımcıların demografisindeki ve ürettikleri dizelerdeki çeşitlilik heyecan uyandırıcıydı. bu etkinlikten sadece dokuz gün sonra bir zeki müren sergisi açılacağından habersizdik. bizim için güzel bir sürpriz oldu.
zeki müren, 1999, bıldırcın yağmuru [albüm], özer plakçılık, istanbul, türkiye (kitap olarak da basılmış).
türk müzik tarihinin ilk şiir albümlerinden biri olan bıldırcın yağmuru bize, bilinir olarak türk sanat müziği şarkıları seslendiren bu travesti yıldızın, sanat güneşimizin saykesini, bilinmeyen ve karamsar yönlerini sergiliyor. sözler, yazıldıkları döneme (60larin ortasından 90lara değin) göre oldukça sıra dışı
'beni bursa sokağında vurdular/ güneşi olmayan bir sabahta/ yeşil şarap aktı bileklerimden/ bir çöpçünün nasırlı eli saclarımda/ küf kokan kızlar taşıdı kollarımdan /terli köy çocukları/ işkembe işkembe eller/ sarımsı sarımsı dişler…'
['bursa sokağında vurdular' şiirinden]